Becerikliyiz
  Komik Hikayeler
 

 Gülmekten Kırılacaksınız

 

Berlin Duvarından Komik Bir Anı

9 Kasım 1989 tarihinde berlin duvarı yıkıldığında,

çevrede bulunan vatandaşlar bu anlamlı ve değerli günün anısına evlerine götürmek amacıyla yıkılan duvarın küçük parçalarını alırlar...

Bu taş parçalarının üzerinde zaman içinde sprey boyayla, yağlı boyayla yazılmış protesto içerikli yazılar yer almaktadır...

" Almanya'ya özgürlük ! "
" tek Almanya ! " vesaire vesaire...

Kırk yaşlarında bir karı koca da bu tarihi günde misyonlarını yerine getirmiş,
yıkıntılar arasından ilk gördükleri parçayı evlerine götürüp,
belki de torunlarına göstermek amacıyla
kutsal bir emanet gibi saklamışlar...

Evde mutluluk gözyaşları içinde birbirine sarılan ikili, önemli günün anısını daimi olarak yaşatacağına inandıkları duvar parçasını incelemeye başlarlar...

Fakat !
taşın üstünde bugüne kadar hiç görmedikleri bir lisanda yazılmış bir yazı bulunmaktadır.

Yıllar boyunca kimsenin çözemediği bu duvar parçasındaki yazıyı çözmek için bir gün yaşlı çift telefona sarılır ve yakın arkadaşları olan bir dil bilimcisini ararlar.

Dil bilimcisi ve ekibi uzun bir araştırma sonucu duvar parçasının üstünde yazan yazıyı çözümler,
yaşlı çifte taşın üstünde yazanları tercüme eder ;

" Yetmiş ikiye bir tertip Samsunlu Nuri
kimseyi .ikemeden bu diyarlardan gidiyor... "

 ______________________________________

Kuru Fasülye

Bir zamanlar kuru fasulyeye çılgınca düşkün bir adam varmış. Kuru fasulyeye bayılırmış, ama her zaman fasulyenin sonraki etkisi utandırıcı ve canlı bir tepki oluyormuş. Bir gün bir kıza rastlamış ve aşık olmuş. Evlenmeye karar vermişler fakat kız ancak kuru fasulye yemeği bırakırsan evlenmeyi kabul ederim diye şart koşmuş. Adamımızda büyük bir fedakarlık gösterip fasulyeyi bırakmış. Kısa bir süre sonra evlenmişler.
Bir kaç ay sonra, bir aksam adamımız işte iken telefonu çalmış. Arayan hanımı. Akşamleyin bir saat geç gelmesi için rica etmiş, adam kabul etmiş. İşten çıkan adam dışarıda bir saati doldurmak için gezinirken bir restoranttan gelen kuru fasulye
Kokusuna yenik düşmüş. Sadece bir porsiyon yerim diye içeri girmiş fakat
Hızını alamamış. Bir, iki, üç, beş, yedi derken 10 porsiyona tamamlayıp dışarı çıkmış. Fakat dışarı çıkar çıkmaz hemen gaz olayı başlamış.
Adamda koşturarak karşıdaki parka gitmiş ve bir güzel başlamış osurmaya. Fakat durmaya niyeti yok. Osurdukça osuruyor. En sonunda tamam demiş artık kalmadı. Saatte zaten doldu, artık eve geri dönebilirim.
Eve gelmiş, zile basmış, karısı kapıyı açıp kocasının kucağına atlamış. Kocacım sana bir sürprizim var fakat biraz bekle deyip bir mendil bulmuş ve kocasının gözlerini bağlamış. Ardından kocasının koluna girip onu yemek masasının başındaki sandalyeye oturtmuş. Gözündeki bağı tam açacakken telefon çalmış. Karısı gözünü açmaması için yemin ettirdikten sonra telefona cevap vermeye gitmiş.
Fakat bu arada adamımızın gaz olayı yine son haddine gelince bakmış karısı da hala telefonla konuşuyor adam ağırlığını bir poposunun üstüne vermiş ve koyvermis. Hem yüksek sesliymiş, hem de çürük yumurta kadar olgun. Hemen el yordamıyla pencereyi bulmuş, koşmuş pencereyi açmış, pantolonunu çıkartmış, donunu çıkartmış ve dışarıda donunu sallayarak havalandırmış. Pencereyi kapatarak gene el yordamıyla yerine dönmüş. Karısı konuşmaya devam. Ee demiş bizimki fırsattan tekrar istifade edelim. Bu sefer öbür polosunun üstüne ağırlığını vermiş ve tekrar koyvermis. Bu ödül bile kazanabilirmiş.Hemen tekrar el yordamıyla pencereyi bulmuş, koşmuş pencereyi açmış, pantolonunu indirmiş, donunu çıkartmış ve dışarıda donunu sallayarak havalandırmış. Pencereyi kapatmış ve yerine dönmüş. Kulağı içerdeki telefon konuşmasında,veda sözleri özgürlüğünün sona erdiğine işaret edene kadar bu duruma beş dakika kadar devam etmiş. Mutlu bir şekilde gülümsemiş masumca. Karısı döndüğünde, onu o kadar beklettiği için özür dilemiş. Gözünü açıp açmadığını sormuş ve kocası gözünü hiç açmadığına yemin etmiş. Bunun üzerine karısı, gözündeki bağı çözmüş ve bağırmış ...
- "İYİKİ DOĞDUN ALİ, HAPPY BİRTHDAY ALİ..."
Fakat bu sırada DOĞUM GÜNÜ PARTİSİ için hazırlanmış masanın etrafında oniki adet misafir ağızları bir karış açık oturmuş adama bakıyorlarmış..

 

Temel, Fransiz ve ingiliz'in bindikleri gemi batmis.Günlerce aç susuz kaldiktan sonra bir adaya çikmislar.Tam kurtulduk diye sevinirlerken bir dolu yamyamyn bas uçlarinda belirdigini görmüsler.Yamyamlarin niyetinin kötü oldugunu gören kazazedeler :

- Ne olur bizi yemeyin, diye yalvarmislar. Kral yamyam :

- Sizleri bir teste tabi tutacagizz, en basarili çikani affedecegiz. Her birinizi birer kulübeye hapsedip birer maymun verecegiz. Bir yil sonunda en cok yavru maymun dogurtaniniz kurtulacak, demis Kulubeler hazirlanmis, maymunlar konulmus, kapilar sikica kapatilmis Hergün kapi altindan yemekler gönderilmis.

Birinci yilin sonunda kapilarin açilma zamani gelmis.

Ilk olarak Fransizin kapisi açilmis. Üç tane yavru maymun oradan oraya zipliyor. Fransiz pestili çikmis bir durumda.

Ikinci olarak ingilizin kapisi açilmis. O da harap durumda ama bes tane yavru dogurtmus.

Son olarak Temel'in kulubesine giderken yamyam hokomoko :

- Bu Türkler uçkurlarina çok düskün millettir. simdi kapiyi açacagiz en azindan on yavru üzerimize atlayacak demis.

Kapi açilmis ama ne görsünler Temel bir kösede kös kös oturuyor., Temel'e verilen maymun harap durumda, ortada da sadece bir yavru var ama onun da bir gozu var bir gozu yok, kafasi gövdesinden büyük, kisacasi tam bir hilkat garibesi!

- Ne lan bu!, demis hokomoko...

Bir yilda dogurta dogurta sadece bunu mu dogurttun?
- Ulan serefsizler, demis Temel.

Vermissiniz yanlislikla erkek maymunu, bunu buldudugunuza sükredin!

 ___________________________
 
  Bugün 9 ziyaretçi (15 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol